T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
VERGİ
USUL KANUNU SİRKÜLERİ /9
Konusu : Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması
Tarihi : 05.08.2004
Sayısı :
VUK-9/2004-7/Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması-6
İlgili olduğu maddeler :
Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 298,
Geçici Madde 25,
5024 Sayılı Kanun
Geçici Madde 1
1. Giriş
Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, 213
sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 25 ve mükerrer 298 inci maddelerine göre
yapılacak enflasyon düzeltmesine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların
yapılması gerekli görülmüştür.
2. 31/12/2003 Tarihli Bilançonun
Düzeltilmesi
2.1. Yabancı Para Cinsinden Hisse Senetleri,
İştirakler ve Avansların Durumu
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298
inci maddesinin (A) fıkrasının (2/a) ve (2/b) bentlerinde parasal olmayan
kıymetler ile parasal kıymetler tanımlanmış bulunmaktadır. Mezkur fıkranın
(2/a) bendinde parasal olmayan kıymetlerin parasal kıymetler dışındaki
kıymetleri ifade ettiği; (2/b) bendinde de parasal kıymetlerin, Türk Lirasının
değerindeki değişmeler karşısında nominal değerleri aynı kaldığı halde satın
alma güçleri fiyat hareketlerine göre ters yönde değişen kıymetler olduğu ve
yabancı paraların da parasal kıymet olarak dikkate alınacağı hükme
bağlanmıştır.
28/02/2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 328
sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “I-Düzeltme Sırasında Göz
Önünde Bulundurulacak Temel İlkeler” başlıklı bölümünde, mükelleflerin yabancı
para üzerinden yapmış oldukları işlemlerini Vergi Usul Kanununun mevcut
hükümleri doğrultusunda değerlemeye devam edecekleri, bunlar için ayrıca
düzeltme yapmayacakları ve bu tebliğ uygulamasında yabancı paralar ile yabancı
para cinsinden ifade edilen (alacak ve borç senetleri gibi) kıymetlerin parasal
kıymet olarak addedilecekleri ifade edilmiştir.
31/7/2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 5228
sayılı Kanunun 60/1/a maddesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298
inci maddesinin (A) fıkrasının 4 numaralı bendinin son fıkrası yürürlükten
kaldırılmıştır. Yapılan bu düzenlemeye göre hisse senetleri, borsada işlem
görsün görmesin düzeltme katsayısı ile çarpılmak suretiyle düzeltilecektir.
Ancak, işletmelerin aktifinde bulunan yabancı para cinsinden hisse senetleri,
iştirakler ve avansların, Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 nci maddesinin (A)
fıkrasının (8) numaralı bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden
düzeltme tarihindeki döviz kuru ile düzeltilmeleri uygun görülmüştür.
2.2. Kayıtlarda İz Bedeliyle Takip Edilen
Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlerin Enflasyon
Düzeltmesine Tabi Olup Olmadığı
Faydalı ömürlerini (amortisman süresini)
tamamlamış, ancak işletme kayıtlarında iz bedeliyle takip edilmeye devam edilen
amortismana tabi iktisadi kıymetleri (vergi matrahı üzerinde herhangi bir
etkisi olmaması nedeniyle) 5024 sayılı Kanun ile getirilen enflasyon düzeltmesi
hükümlerine tabi tutup tutmamakta mükelleflerin serbest bırakılması
Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.
2.3. Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile
İmtiyazlı İşletmelerin Enflasyon Düzeltmesi Yapıp
Yapmayacağı
Bilindiği üzere, enflasyon düzeltmesi
yapabilmenin şartlarından biri gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,
diğeri de bilanço esasına göre defter tutmaktır. Bu iki şartın birlikte
gerçekleşmesi durumunda mükellefler açısından enflasyon düzeltmesi yapmak bir
zorunluluk olup, uygulama açısından mükelleflerin herhangi bir seçimlik hakları
bulunmamaktadır. Bu nedenle İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi
Kuruluşları ile bunların bünyesindeki işletmeler ve imtiyazlı işletmelerin,
bilanço esasına göre defter tutuyor olmaları ve kurumlar vergisi yönünden
mükellefiyetlerinin bulunuyor olması durumunda enflasyon düzeltmesi yapmaları
zorunludur.
2.4. Stokların Düzeltilmesinde Esas Alınması
Gereken Ölçüt
Vergi Usul Kanununun değerleme ölçütlerine
göre stoklar, maliyet bedeli ile değerlenmekte olup 31/12/2003 tarihi
itibariyle maliyet bedelleri üzerinden defterlere kayıt tarihlerine göre
bulunan düzeltmeye esas tutar ile düzeltme katsayısının çarpılması suretiyle
enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaklardır.
İşletmeler, çeşit ve miktar itibariyle
önemli tutarlara ulaşan stoklarına ilişkin olarak, düzeltme işleminde gerçek
yöntemi uygulayabilecekleri gibi 328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinde gösterilen toplulaştırılmış yöntemlerden herhangi birini de tercih
edebileceklerdir.
Stokların düzeltilmesinde gerçek yöntemi
kullanan mükellefler mümkün olduğunca inebildikleri kadar alt ayrıma giderek
düzeltme işlemini gerçekleştireceklerdir. Toplulaştırılmış yöntemleri seçenler
ise mümkün olduğunca inebildikleri her bir alt ayrım itibariyle diledikleri
toplulaştırılmış yöntemi kullanmakta serbesttirler.
2.5. Stokların Düzeltilmesinde Farklı
Yöntemler Kullanılması
Enflasyon düzeltmesinde mükellefler
toplulaştırılmış yöntemleri tercih ediyorlarsa Maliye Bakanlığınca belirlenen
düzeltme katsayıları yerine, toplulaştırılmış yöntemler kullanarak stokların
düzeltmesini gerçekleştireceklerdir.
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci
maddesiyle Maliye Bakanlığına mükellef ya da meslek grupları ya da aktif
toplamları veya ciroları itibariyle bazı mükellefler için toplulaştırılmış
yöntemleri uygulatma yetkisi verilmiştir. 328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği ile de mezkur maddenin (A) fıkrasının (5) ve (8) numaralı
bentlerinin verdiği yetkiye istinaden Bakanlığımızca iki tür toplulaştırılmış
yöntem belirlenmiştir:
1. Basit ortalama yöntemi
2. Stok devir hızı yöntemi
Mükellefler belirtilen bu yöntemlerden
herhangi birini seçebileceklerdir.
Toplulaştırılmış yöntemler kullanılarak
düzeltilebilecek parasal olmayan kıymetler, stoklarla sınırlıdır. Mükellefler
stokların düzeltmeye esas tutarlarını, düzeltmede esas alınacak tarihlere bağlı
kalmaksızın, dönem ortalama düzeltme katsayısı ile veya stok devir hızına göre
bulunan düzeltme katsayısı ile çarpmak suretiyle düzeltme işlemini
gerçekleştireceklerdir.
Yukarıda sayılan toplulaştırılmış yöntemleri
uygulamak istemeyenler, uyguladıkları stok değerleme yöntemlerine göre tespit
ettikleri düzeltmeye esas tutara, düzeltme katsayılarını uygulamak suretiyle
enflasyon düzeltmesi yapacaklardır.
Toplulaştırılmış yöntemlerden “Stok Devir
Hızı Yöntemi”ni seçen mükelleflerin bu yöntemi sağlıklı olarak
uygulayabilmeleri için stok devir hızlarının yüksek olması ve stok devir
hızlarını doğru olarak tespit etmeleri gerekmektedir. Buna rağmen düzeltme
sonrasında bulunan rakamın iktisadi ve teknik icaplara uygun olmayacak şekilde
orantısız çıkması durumunda, (toplulaştırılmış yöntem kullanılmak isteniyor
ise) basit ortalama yönteminin tercih edilmesi uygun olacaktır.
2.6. Devir, Bölünme ve Birleşme Yoluyla
İktisap Edilen Kıymetlerin Düzeltmeye Esas Tarihleri
31/12/2003 tarihinden öncesine rastlayan
(Kurumlar Vergisi Kanununun 37 ve 38 inci
maddeleri ile Gelir Vergisi Kanununun 81 inci
maddesinde belirtilen ve mukayyet değerleriyle yapılan) devir işlemleri
nedeniyle işletme aktifinde yer alan iktisadi kıymetlerin düzeltmeye esas
tarihi olarak devir tarihi değil söz konusu kıymetlerin devir yoluyla ortadan
kalkan işletmenin envanterine alındığı; birleşmede ise birleşilen kurumun
kayıtlarına intikal ettiği tarih düzeltmeye esas tarih olarak dikkate
alınacaktır.
2.7. Giriş Tarihi Belli Olmayan İktisadi
Kıymetlerde Düzeltmeye Esas Alınacak Tarih
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci
maddesi ile 328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde düzeltme
işleminde esas alınacak tarihler belirtilmiştir.
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci
maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendinin (c) alt bendinin Bakanlığımıza
verdiği yetkiye istinaden, kayıtlara giriş tarihi ay olarak belli edilemeyen
parasal olmayan iktisadi kıymetler için ilgili kıymetin işletme bünyesine
girdiği yılın ilk ayının, kayıtlara giriş tarihi yıl olarak belli edilemeyen
iktisadi kıymetler için ise işletmenin hayata geçtiği yılın ilk ayının (işletmenin
1970 yılından önceki bir tarihte kurulmuş olması halinde 1970 yılının Ocak ayı)
düzeltmeye esas tarih olarak dikkate alınması uygun bulunmuştur.
Kayıtlara giriş tarihi ay olarak belli
edilemeyen iktisadi kıymetler, 31/12/2003 tarihinden önce meydana gelen
(Kurumlar Vergisi Kanununun 37 ve 38 inci maddeleri ile Gelir Vergisi Kanununun
81 inci maddesinde belirtilen ve mukayyet değerleriyle yapılan) devir
işlemlerinden geliyor ise enflasyon düzeltmesine tabi bu nev’i kıymetler için
düzeltmeye esas tarih olarak devir tarihi dikkate alınabilecektir.
2.8. Düzeltme Katsayısının Birden Küçük
Çıkması
Bilindiği üzere Vergi Usul Kanununun
mükerrer 298 inci maddesinde fiyat endeksi (TEFE), Devlet İstatistik
Enstitüsünce Türkiye geneli için hesaplanan ve ilan edilen Toptan Eşya
Fiyatları Genel Endeksi olarak tanımlanmış, 1970-2003 döneminde ilan edilen
Toptan Eşya Fiyat Endeksleri aylar itibariyle 328 sıra numaralı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan (6) sayılı listede yayımlanmıştır.
Aynı tebliğde düzeltme katsayılarının da
aşağıdaki formüle göre bulunacağı belirtilmiştir.
Düzeltme Katsayısı=Mali Tablonun Ait
Olduğu Aya İlişkin Fiyat Endeksi
Düzeltmeye Esas Alınan Tarihi İçeren Aya İlişkin Fiyat Endeksi
Buna göre aylar itibariyle TEFE’de oluşan
farklılıklar nedeniyle düzeltme katsayısının birden küçük çıkması hali, ilgili
kıymetlerin düzeltme sonrası değerinde düşüklüğe sebep olmakla birlikte bu
durum, yukarıdaki formüle göre bulunan değerin düzeltme katsayısı olarak
dikkate alınmasına engel teşkil etmemektedir.
2.9. Finansal Kiralamaya Konu İktisadi
Kıymetlerin Düzeltilmesi
Vergi Usul Kanununa 4842 sayılı Kanunun 25
inci maddesiyle eklenen mükerrer 290
ıncı maddenin yürürlüğe girmesine kadar, yeniden değerleme ve amortisman
ayrılması, finansal kiralama şirketi bünyesinde yapılmaktaydı. Ancak, bu
değişikle birlikte amortismanın kiracı tarafından ayrılacağı hükmü
getirildiğinden, mükerrer 290 ıncı maddenin yürürlüğe girdiği 1/7/2003
tarihinden sonra düzenlenen sözleşmelere istinaden kiralanan iktisadi
kıymetler, kiracı tarafından amortismana tabi tutulacaktır.
Bu açıklamalar çerçevesinde finansal
kiralama şirketlerinin kiraya verdikleri iktisadi kıymetlerden; 1/7/2003
tarihinden önce düzenlenen sözleşmelere istinaden kiralananların finansal
kiralama şirketi; bu tarihten sonra düzenlenen sözleşmelere istinaden kiralanan
iktisadi kıymetlerin de kiracılar tarafından enflasyon düzeltmesine tabi
tutulması gerekmektedir.
2.10. Reel Olmayan Finansman Maliyetleri
2.10.1. Reel Olmayan Finansman
Maliyetlerinin Tevsiki
Firmaların yapmış oldukları borçlanmalarda
katlanmış oldukları finansman giderlerinin tümü enflasyon düzeltmesi
uygulamasında gider olarak kabul edilmemektedir. Bunun nedeni ise katlanılan
finansman giderlerinin içerisinde ilgili dönemdeki enflasyon kadar, borç
tutarına ait değer kaybının da bulunmasıdır. Yani alınan borcun geri
ödenmesinde enflasyon nedeniyle uğranılacak kayıp tutarı da faiz içerisinde yer
aldığından, ödenen faiz içerisindeki anaparaya ait enflasyon kaybının
ayrıştırılmasından sonra kalan kısmın gerçek finansman gideri olarak kabul
edilmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci
maddesinin (c) bendinde; maddi duran varlıklar, mali duran varlıklar ve özel
tükenmeye tabi varlıklar ile stokların maliyet veya alış bedelleri içinde yer
alan reel olmayan finansman maliyetlerinin nasıl ayrıştırılacağı gösterilmiş
bulunmaktadır. Bentte geçen “reel olmayan finansman maliyetlerinin tevsik
edilememesi”nden kastedilen husus ise bir kredinin birden fazla iktisadi kıymet
için kullanılması durumunda, ilgili kıymetin maliyetine veya alış bedeline
intikal eden kısmının tespit edilememesi, kredinin ne kadarının hangi dönemde
kullanıldığının bulunamaması ve benzer durumların vukuu bulması halidir.
Belli bir borca ilişkin finansman giderinin
bire bir ve doğrudan ilgili iktisadi kıymetin maliyetine dahil edilerek
aktifleştirildiği durumlarda reel olmayan finansman giderlerinin tevsik
edilebildiğinin kabulü gerekir. Aksine, çok farklı kaynaklardan doğan finansman
giderlerinin bir havuzda toplanarak ilgili kıymetlere dağıtılması şeklinde
yapılan aktifleştirmelerde ise reel olmayan finansman maliyetinin tevsik
edilemediği kabul edilecektir.
Diğer taraftan, reel olmayan finansman
maliyetinin tevsikine ilişkin kayıt ve belgelerin açık ve kesin bilgiler
içermesi gerektiği de tabiidir.
2.10.2. Kredilerle İlgili Bazı Giderlerde
Reel Olmayan Finansman Maliyeti Hesaplanması
Kredilerle ilgili (vergi ve harçlar gibi)
bazı finansman giderleri, kullanılan yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı
olarak oluşmadığından enflasyon unsuru içermemektedir. Finansman gider
kısıtlaması uygulamasında da bu tür giderler kısıtlama dışı bırakılmıştır.
Enflasyon düzeltmesi uygulamasında da bu giderler reel olarak kabul edilecek,
bunlar için ayrıca reel olmayan finansman maliyeti ayrıştırması
yapılmayacaktır.
2.10.3. Bir Hesap Dönemini Aşan Yabancı Para
Cinsinden Borçlanmalarda Reel Olmayan Finansman Maliyetinin Hesaplanması
Birden fazla hesap dönemine yayılan ve
finansman gideri her hesap döneminde maliyete atılan yabancı para üzerinden
borçlanmalarda, reel olmayan finansman maliyetinin hesaplanması, her hesap
dönemi itibariyle ayrı ayrı borç tutarının borcun alındığı tarihteki Türk
Lirası karşılıklarına borcun kullanıldığı döneme ait TEFE artış oranının
uygulanması suretiyle hesaplanacaktır.
2.11. Serbest Bölgelerde Enflasyon
Düzeltmesi
3218 sayılı Kanunla düzenlenen serbest
bölgelerde (5084 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde) yer alan
işletmeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmuşlardı. 5084 sayılı
Kanun ile serbest bölgede bulunan tam ve dar mükelleflerin, serbest
bölgelerdeki gelir veya kurumlar vergisi muafiyetleri sona erdirildiğinden,
6/2/2004 tarihi itibariyle mükellefiyet tesis ettirmeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan, geçiş dönemi ile ilgili
olarak 5084 sayılı Kanun ile 3218 sayılı Kanuna geçici 3 üncü madde eklenmiş
olup, geçici 3 üncü madde kapsamından yararlanan işletmeler söz konusu maddede
yazılı süreler itibariyle gelir veya kurumlar vergisinden muaf olacaklardır.
Buna göre, 3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü
maddesi kapsamında olan işletmeler, maddede yazılı sürelerin sonuna kadar
enflasyon düzeltmesi yapmayacaklardır. 6/2/2004 tarihinden itibaren serbest
bölgelerde faaliyete başlayacak mükellefler ise faaliyete başlayacakları
dönemden itibaren enflasyon düzeltmesi hükümlerine göre düzeltme yapmak
zorundadırlar.
2.12. Yıllara Sari İnşaat ve Onarma
İşlerinde Enflasyon Düzeltmesi
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci
maddesinde birden fazla takvim yılına sirayet eden yıllara sari inşaat ve
onarma işleri hususunda “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat
(dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin
bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak,
mezkur yıl beyannamesinde gösterilir. Mükellefler bu madde kapsamına giren
hallerde her inşaat ve onarım işinin hasılat ve giderlerinin ayrı bir defterde
veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve
düzenleyecekleri beyannameleri işlerin ikmal edildiği takvim yılını takip eden
yılın Mart ayı sonuna kadar vermeye mecburdurlar.” denilmektedir.
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci
maddesinde de yıllara sari inşaat ve onarma işlerine ait maliyet ve hakedişlere
ilişkin düzeltmelerin Enflasyon Düzeltme Hesabı yerine Yıllara Sari İnşaat
Enflasyon Düzeltme Hesabına kaydedileceği ve bu hesabın işin bitiminde
kar/zarar hesabına intikal ettirileceği belirtilmiştir. Mezkur kanunun geçici
25 inci maddesi uyarınca mükellefler, yıllara sari inşaat ve onarma işlerine
ait maliyet ve istihkak tutarları ile ilgili olarak 31/12/2003 tarihli
bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklardır. Bu düzeltme,
31/12/2003 tarihi itibari ile hakediş raporlarından istihkak bedellerinin
alındığı tarihlerin tespit edilmesi ve bunlara ilişkin düzeltmenin bu tarihler
esas alınarak yapılmasını gerektirmektedir.
Düzeltme sonucu oluşan düzeltme farkları,
işin bitiminde (31/12/2003 tarihinden önce başlayan işlerde) kar/zarar
tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Bir başka ifade ile 31/12/2003
tarihine kadar geçen süreye isabet eden kazanç düzeltme öncesi hükümlere,
sonraki dönemlere isabet eden kazanç ise düzeltilmiş değerlere göre tespit
edilecek ve bunların toplanması suretiyle oluşan kazanç tutarı beyan
edilecektir.
2.13. Yapılmakta Olan Yatırımlarda Enflasyon
Düzeltmesi
31/12/2003 tarihli bilançoda yer alan
(yapımı süren ve tamamlandığında ilgili maddi duran varlık hesabına aktarılacak
olan, her türlü madde ve malzeme ile işçilik ve genel giderlerle ilgili
harcamaların yapıldığı) yatırımlara ilişkin tutarların düzeltilmesi; söz konusu
yatırımlara ait geçmiş her ay sonu itibariyle kesinleşmiş harcama tutarlarının
(reel olmayan finansman maliyeti var ise düşülmesi şartıyla) o ayın düzeltmeye
esas tarih olarak dikkate alınması yoluyla bulunacak düzeltme katsayısı ile
çarpılması ve bulunan bu tutarların toplanması suretiyle yapılacaktır.
2.14. Fiyatı Devletçe Belirlenen Mallara
İlişkin Enflasyon Düzeltmesi
Kamu kurum ve kuruluşlarınca bazı malların
piyasa fiyatlarının belirlendiği durumlarda, stokta bulunan ürünlerin fiyatında
ilgili firmalar tarafından bir değişiklik yapılmaması (yani ilgili kamu kurum
ve kuruluşu tarafından belirlenen yeni fiyatın, stokta yer alan emtiaya
yansıtılmaması) veya paralel biçimde bir değişiklik yapılması söz konusu
olabilmektedir. Bu gibi durumlarda da 5024 sayılı Kanunla vergi sistemimize
getirilen enflasyon düzeltmesi uygulamasının bir gereği olarak Vergi Usul
Kanununun geçici 25 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesi yapılması
gerekmektedir.
2.15. Enflasyon Düzeltmesi Yapmak Durumunda
Olmayanlarca Verilen veya Alınan Avanslar
Bilindiği üzere avanslar esas itibariyle
parasal bir mahiyet taşımakla birlikte, ilgili olduğu kıymete bağlı olarak
parasal olmayan kıymet de olabilmekte, parasal olmayan bir mahiyet taşıması
durumunda da düzeltmeye tabi tutulmaları gerekmektedir.
Benzer şekilde enflasyon düzeltmesi yapmak
durumunda olmayanlarca (Genel ve katma bütçeli kuruluşlar gibi) verilen veya
alınan avanslar da parasal olmayan kıymet mahiyeti taşımaları durumunda, Vergi
Usul Kanununun geçici 25 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine tabi
tutulacaklardır.
2.16. Amortismanların Fiilen Ayrılmış Kabul
Edilmesi
Amortismana tabi iktisadi kıymetler için
ayrılmış olan birikmiş amortismanlar, parasal olmayan kıymet mahiyetindedir ve
enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaklardır.
Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci
maddesinin (d) bendinde birikmiş amortismanların, ait oldukları kıymetin
bilanço tarihindeki değerinde düzeltme sonrasında ortaya çıkan artış oranı
dikkate alınarak düzeltileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, birikmiş amortismanların düzeltmeye
esas tutarının tespitinde, Vergi Usul Kanununun 320 inci
maddesinin son fıkrasında amortismanın herhangi bir yıl yapılmamasından veya
ilk uygulanan nispetten düşük bir hadle yapılmasından dolayı amortisman
süresinin uzatılamayacağı hükmü, herhangi bir sebeple kanuni süresinde
amortisman ayrılmayan iktisadi kıymetlere ilişkin amortisman tutarlarının daha
sonradan amortisman ayırma süresinin uzatılarak gider olarak
kaydedilemeyeceğini, başka bir deyişle bir iktisadi kıymete ilişkin amortisman
ayırma işleminin ancak kanuni süresi içinde yapılması gerektiğini ifade
etmektedir.
Ancak, enflasyon düzeltmesi esnasında
iktisadi kıymetlere ilişkin birikmiş amortismanların kanuni süresinde ayrılması
gereken tutardan daha düşük olduğunun tespit edilmesi durumunda, iktisadi
kıymetle ilgili kanuni süresinde ayrılmayan amortisman tutarı, fiilen ayrılmış
kabul edilecektir.
2.17. 1/1/2004 Tarihinden sonra İşi Bırakma,
Tasfiye, Devir, Birleşme, Nev’i Değiştirme
Hallerinde 31/12/2003 Bilançosunun
Düzeltilmesi
Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci
maddesinde 31/12/2003 tarihli bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerin
düzeltilmesine ilişkin esaslar gösterilmiş bulunmaktadır. Süreklilik arz eden
ve düzeltme işlemine ilişkin ana esaslar ise mükerrer 298 inci maddede yer
almakta olup, 1/1/2004 tarihinden itibaren hüküm ifade etmektedir. Buna göre,
mükellefler 1/1/2004 tarihinden sonraki dönemlere ait düzeltme işlemlerini
enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş 31/12/2003 tarihli bilançoda yer alan
düzeltilmiş değerler üzerinden yapacaklardır.
31/12/2003 tarihinden önce tasfiye kararı
alınarak bu tarihten önce tasfiyenin sonuçlandırıldığı durumlarda, 31/12/2003
tarihli bilançonun düzeltilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak, tasfiyenin
31/12/2003 tarihinden sonra sonuçlanması halinde, 31/12/2003 tarihli bilanço da
düzeltilecek ve hesapların kesinleşmesinden itibaren on beş gün içinde şirketin
bağlı olduğu vergi dairesine tasfiye beyannamesinin verilmesi gerekecektir.
1/1/2004 tarihinden sonra işin bırakılması
halinde, yeni hesap dönemine ilişkin olarak ortaya çıkan ve kıst dönem için
beyanname verilmesini gerektiren bir durumun oluşması nedeniyle 31/12/2003
tarihli bilançonun enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.
1/1/2004 tarihinden sonra Kurumlar Vergisi
Kanunu hükümleri çerçevesinde gerçekleşen devir ve birleşme hallerinde, devir
veya birleşmenin bünyesinde gerçekleştiği kurum, ortadan kalkan şirketin
31/12/2003 tarihli bilançosunu enflasyon düzeltmesine tabi tutacaktır.
1/1/2004 tarihinden sonra gerçekleşen nev’i
değişikliği hallerinde, nev’i değişikliği nedeniyle tüzel kişiliği sona eren
kurum, 31/12/2003 tarihli bilançosunu düzeltecek ve değişikliğin Ticaret Sicil
Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde (nev’i değişikliği
tarihine kadar olan) beyannamesini bağlı olduğu vergi dairesine verecektir.
2.18. İştiraklerden Bedelsiz Olarak Alınan
Hisse Senetleri
Çeşitli sebeplerle iştiraklerden bedelsiz
olarak alınan ve itibari değerle değerlenen hisse senetleri, bunlar için daha
önceden aktif ve pasifte açılmış hesapların kapatılması ve alış bedeli ile
değerlenen hisse senedi miktarının bedelsiz alınan kadar artırılıp, alış bedeli
yeniden bulunan miktara bölünmek suretiyle düzeltmeye esas tutar bulunacak ve
düzeltmeye esas tarih olarak da orijinal hisse senetlerinin iktisap tarihi esas
alınacaktır.
2.19. Geçmiş Dönemden Gelen Kar ve
Zararların Düzeltilmesi
Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci
maddesinin (g) bendinde, 31/12/2003 tarihli bilançonun düzeltilmiş aktif
toplamından düzeltilmiş sermaye, düzeltilmiş hisse senetleri ihraç primleri ve
düzeltilmiş hisse senedi iptal karları ile borç toplamının çıkarılması sonucu
bulunan farkın, geçmiş yıllar kar/zararı hesabında gösterileceği hükmüne yer
verilmiştir.
328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinde de açıklandığı üzere, kar yedekleri ve yasal yedekler parasal
olmayan kalem olarak ayrıca düzeltilecek, düzeltilmiş geçmiş yıl kar veya
zararı bulunurken de kayıtlarda yer alan geçmiş yıllardan gelen kar veya
zararlar, düzeltme esnasında sıfırlanacaktır. 31/12/2003 tarihli düzeltilmiş
bilançoda dönem net karı/zararı gösterilmeyecek, geçmiş yıl kar veya zararı,
düzeltilmiş bilanço denkliğini sağlayacak şekilde öz kaynaklar içinde yer
alacaktır.
3. 30/6/2004 Tarihli Bilançonun Düzeltilmesi
3.1. Ortalama Ticari Kredi Faiz Haddi
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci
maddesine göre 30/6/2004 tarihli bilançolar üzerinde yapılacak düzeltme
işleminde mükellefler, reel olmayan finansman maliyetlerini “Toplam Finansman
Maliyeti”ni esas alarak hesaplamaları durumunda dönem ortalama ticari kredi
faiz oranı olarak, 2004 yılının Ocak ayı için %34,57 oranını esas alacaklardır.
4. Ortak Hususlar
4.1. Özel Hesap Dönemine Sahip Olanlar
Vergi Usul Kanununun 174 üncü
maddesinde, kendisine özel hesap dönemi tayin edilenlerin ticari ve zirai
kazançlarının, hesap dönemlerinin kapandığı takvim yılının kazancı olduğu
belirtilmiştir. Diğer taraftan 5024 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen
geçici 25 inci maddenin (k) bendine göre, kendisine özel hesap dönemi tayin
edilen mükelleflerde;
· 31/12/2003 tarihli bilanço, 2004 yılı
içinde biten hesap dönemi sonundaki bilançoyu,
· 2003 yılı hesap dönemi, 2004 yılı içinde
biten hesap dönemini,
· 1/1/2004 tarihi 2004 yılı içinde başlayan
hesap döneminin başındaki tarihi
ifade etmektedir. Bu nedenle kendisine özel
hesap dönemi tayin edilmiş mükelleflerin, bu sirkülerle yapılan açıklamaları,
anılan tarihleri göz önünde bulundurarak değerlendirmeleri gerekmektedir.
4.2. Enflasyon Düzeltme İşleminin
Yapılmamasının Müeyyidesi
Vergi Usul Kanununun enflasyon düzeltmesine
ilişkin hükümleri esas itibariyle değerleme hükümleridir. Bu nedenle, enflasyon
düzeltmesi yapmak zorunda olan mükelleflerin düzeltme işlemini yapmamaları,
değerleme işleminin usulüne göre yapılmaması hükmünde olup cezai müeyyide de
aynı yönde uygulanacaktır.
Ayrıca, 5/5/2004 tarih ve 25453 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan ve enflasyon düzeltmesine ilişkin olarak 5024 sayılı
Kanunla Vergi Usul Kanununda yapılan değişikliklere paralel olarak Tekdüzen
Hesap Planında yapılan düzenlemelerin yer aldığı 12 sıra nolu
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile belirlenen muhasebe usul ve
esaslarına uyulmaması durumunda, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili
hükümleri uyarınca gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı da tabiidir.
Duyurulur.